Evren Ne Kadar Büyük? Zihnin Sınırlarını Zorlayan Gerçekler

Evrenin büyüklüğünü anlamaya çalışmak, adeta bir kar tanesinin Himalayaların zirvesine düşmesini hayal etmeye benzer. Sonsuz gibi görünen bu kozmos, ışık yılları, galaksiler ve bilinmeyenlerle doludur. Peki, evren gerçekte ne kadar büyüktür? Bu soruya cevap ararken, hem bilimsel verilerden hem de insan hayal gücünden faydalanmamız gerekir.



İlk olarak, evrende uzaklıkları anlamak için kullandığımız birimi tanımalıyız: ışık yılı. Işık, saniyede yaklaşık 300.000 kilometre hızla hareket eder ve bir yıl boyunca katettiği mesafe 9,46 trilyon kilometredir. Dünyadan Ankara’ya araba ile gitmek ortalama 450 kilometre iken, bir ışık yılını arabayla gitmek milyonlarca yıl sürebilir. Bu, evrenin boyutlarına dair sadece basit bir başlangıçtır.


Kendi galaksimiz Samanyolu, 100 ila 400 milyar yıldız barındırmakta ve yaklaşık 100.000 ışık yılı genişliğindedir. Yani, bu galaksinin bir ucundan diğerine ışık hızıyla yolculuk etmek bile 100.000 yıl sürecektir. Ancak bu sadece “kozmik mahallemiz”dir. Asıl etkileyici olan, gözlemlenebilir evrenin çapının yaklaşık 93 milyar ışık yılı olmasıdır. Bu, her yönde 46,5 milyar ışık yılı uzağa kadar görebildiğimizi gösterir. Ancak, bu sadece gözleyebildiğimiz kısımdır; evrenin ışığı bize henüz ulaşmamış kısımları da bulunur.


Bilim insanlarının elde ettiği kozmik istatistikler bu devasa yapıyı daha da etkileyici kılar: Evrenin tahmini yaşı 13,8 milyar yıl; tahmini galaksi sayısı 2 trilyon; her galakside ortalama 100 milyar yıldız bulunur ve gezegen sayısı katrilyonlarcayı bulur. Tüm bu yapılar, bizim görebildiğimiz maddenin yalnızca %5’ini oluşturur. Geri kalan %27’si karanlık madde, %68’i ise karanlık enerji olarak adlandırılan ve halen tam olarak anlaşılamamış unsurlardır.


Daha da etkileyici bir bilgi ise şu: Işık yılı uzaklıktaki yıldızlara baktığımızda, aslında onların geçmişteki hallerini görürüz. Mesela, 1.000 ışık yılı uzaklıktaki bir yıldızın bugün görünümü, aslında 1.000 yıl önceki halidir. Yani teleskobumuz bir zaman makinesi gibi çalışır.


Tüm bu bilgiler ışığında şu soruyu sormamak elde değil: Biz evren karşısında ne kadar küç�u00fcz? Gerçekten de fiziksel olarak yok denecek kadar az yer kaplıyoruz. Ancak merak etme, anlam arama ve sonsuzluk karşısında düşünme yetimiz, bizi evrenin en anlamlı varlıklarından biri kılıyor olabilir. Belki de evrenin asıl büyüklüğü, boyutlarından çok, içinde barındırdığı gizemlerde yatıyordur.


Evrenin bu akıl almaz genişliğini bir nebze olsun anlamak, hem bilimsel hem felsefi bir yolculuktur. Bu yazı, bu yolculuğa bir başlangıç olabilir.



2 Yorumlar

Yorum yaparken, içerik konusuyla alakalı yorum olmasına ve yazım/dil bilgisi kurallarına uymaya lütfen özen gösterin.

Yorum Gönder

Yorum yaparken, içerik konusuyla alakalı yorum olmasına ve yazım/dil bilgisi kurallarına uymaya lütfen özen gösterin.

Daha yeni Daha eski